top of page

Sevgili ziyaretçiler ; Nazar hadisesine bazıları inanmamaktadırlar, fakat nazar gerçekten de vardır. Hatta Peygamber Efendimizin bu konu hakkında Hadis-i şerif­leri de olduğu bilinmektedir. Onun için eskiden beri nazar­dan korunmak için çok çeşitli yöntemler, kurşun döktürmek ve dualara baş vurulmuştur. Nazar boncuğu düşünündeçok değişik şey­leri insanlar üzerlerinde bulundururlarsa korunacaklarına inanmışlardır. Büyüden bile çok fazla zarar verebileceği bilinmektedir. Bu sebeple üzerinde her şeyi taşımak dinen de yanlıştır ve bir fayda getirmez.

Onun yerine Havas alimlerince tavsiye edilen dua ve terkiblerden istifade etmekte çok fayda vardır. Hatta nazar­la alakalı duaları okurken insanın üzerindeki ağırlıklar gi­der kişi çokça esner ve nazar üzerinden kalkar. Bazı insan­lar mıknatıs gibidir. Onlara nazar çokça değer ve nazarı üzerine çeker. Eğer tıbbi bir rahatsızlığı yok ise halsizlik çokça görülmektedir. Bu hadise insanlardaki hasedin göz­deki ışınlar vasıtası ile karşı tarafa isabeti ile olur. Bazen de kişide haset olmasa da elinde olmayarak bir şeye imre­nerek bakması veya normal bakışla da gerçekleşebilir.

Nazar en çok çocuklara değebilir; bu da eğer tıbbi bir rahatsızlığı yok ise çocuklar ve bebekler geceleri uyu­yamaz çok ağlar ve huzursuz olurlar.

Nazar sadece insanlara değmez. Çiçeklere, hayvanlara, eşyalara, bağ ve bahçeye, ev, araba, hatta insanın işine bile nazar değebilir. Bazı insanlar bunun farkındadır. Mesela işi o kadar ivi iken dükkanı müşteriyle dolup taşarken, öyle zaman olur ki, dükkana bi­ri girer dükkan sahibi siftah bile yapamaz.Bu durumda nazarı en iyi giderme yolu olan kurşun döktürme işlemi uygulanır.

Bunun yanı sıra iyi göz sahibi yani etrafına iyi ışınlar yayan, gittiği yere ayağıyla bereketi getirenler de vardır. Dükkan sahibi bunun farkına varırsa o kişinin dükkanına ayak basmasını dört gözle bekler. Onun için hoşumuza gi­den bir şey gördüğümüzde,La kuvvete illa billah dememizde çok fayda vardır. Bazılarımızın nazar konusunda tereddiitü olabilir.

Seneler öncesinden bu güne kadar  insanlar üzerinde ilmi araştırma­lar yapılmaktaydı. Bir kişi, ellerini hiç değdirmeden gözle­riyle bakarak çatal, kaşık gibi metalleri büküyordu. Hatta bu deneyden sonra tartıldığında kişinin kilo kaybına uğra­dığı bile kayıtlara geçmiştir.Hayatımızda karşılaştığımız her aksiliği nazari göz veya başka uğursuzluklara bağlamakta yan­lıştır, onun için çalışıp didinmek ve ALLAH’a sığınmak gerekmektedir.

Her şeyin en doğrusunu ancak ALLAH bilir.

 Nazar hadisesine bazıları inanmamaktadırlar, fakat nazar gerçekten de vardır. Hatta Peygamber Efendimizin bu konu hakkında Hadis-i şerif­leri de olduğu bilinmektedir. Onun için eskiden beri nazar­dan korunmak için çok çeşitli yöntemler

Sureyi defne suyu ile nazar değen kişiye uygulanırsa Allah’ın izniyle nazar veya kem gözlerden uzak olur.

Bismillâhirrahmânirrahiymi.

Nûn velkalemi ve mâ yestûrûne. Mâ ente bi- nı’meti rabbike bimecnûnin. Ve inne leke leecren ğayre memnûnin. Ve inneke Ie‘alâ hulûkm ‘aziymin. Fesetübsırü ve yübsırûne. BieyyikümülmeftûnüInne rabbeke hüve a‘lemü bimen dalle ‘an sebiylihî ve hüve a‘Iemü bilmühtediyne. Felâ tütı‘ılmükezzi- biyne. Veddû lev tüdhinü feyüdhinûne. Ve lâ tütı’külle hallâfın mehiynin. Hemmâzin meşşâin bi- nemiymin. Mennâ‘ın lilhayri mü’tedin esiymin. ‘Ütülün ba‘de zâlike zeniymin. En kâne zâ mâlin ve beniyne. İzâ tütlâ ‘aleyhi âyâtünâ kâle esâtıyrülevveliyne. Senessimühu ‘alelhurtûmi. İnnâ belevnâhüm kenıâ belevnâ ashâbelcenneti, iz ak- semû leyasrimünnehâ mushibıyne. Ve lâ yestesnû- ne. Fetâfe ‘aleyhâ tâifün min rabbike ve hüm nâi- mûne. Feasbehat kessariymi. Fetenâdev mus- bihıyne. Eniğdû ‘alâ harsiküm in küntüm sârimiyne. Fentaleku ve hüm yetchâfetûne. En lâ yed- hulennehelyevme ‘aleyküm miskiynün. Ve ğadev ‘âlâ hardin kâdiriyne. Felemmâ reevhâ kâlû innâ ledâllûne. Bel nahnü mahrûmûne. Kâle evse- tuhüm elem ekulleküm levlâ tüsebbihûne. Kâlû sübhâne rabbenâ innâ künnâ zâlimiyne. (30) Feakbele ba‘duhüm ‘alâ ba‘dın yetelâvemûne. Kâlû yâ vey- lenâ innâ künnâ tâğiyne. ‘Asâ rabbünâ en yübdi- lenâ hayren minhâ ilâ rabbinâ râğıbûne. Kezâlikel ‘azâbü ve le‘azâbül’ âhireti ekberü, lev kânû ya‘lemû- ne. İnne lilmüttekıyne ‘inde rabbihim cennâtin na‘ıymi. Efenec‘alülmüslimiyne kelmücrimiyne. Mâ leküm, keyfe tahkümûne. Emleküm kitâbün fiyhi lemâ tehayyerûne. İnne leküm fiyhi lemâ te- hayyerûne. Em leküm eymânün ‘aleynâ bâliğatün ilâ yevmilkıyâmeti inne leküm lemâ tahkümûne. Selhüm eyyühüm bizâlike ze‘ıymün. Em lehüm şü- rekâ’ü, felye’tû bişürekâihim in kânû sâdikıyne. Yevme yükşefû ‘an sâkın ve yüd‘avne ilessücûdi felâ yestetıy‘ûne. Hâşi‘aten ebsârühüm terhekuhüm zilletün, ve kad kânû yüd‘avne ilessücûdi ve hüm sâli- mûne. Fezerniy ve men yükezzibü bihâzelhadiysi, senestedricühüm min haysü lâ ya‘lemûne. Ve ümliy lehüm, inne keydiy metiynün. Em tes’elühüm ecren fehüm min mağremin müskalûne. Em indehümülğaybü fehüm yektübûne. Fasbir lihukmi rabbike ve lâ tekün kesâhıbilhûti, iz nâdâ ve hüve mek- zûmün. Levlâ en tedârekehu nı‘metün min rabbi- hî lenübize bil’arâi ve hüve mezmûmün. Fectebâ-hü rabbühu fece‘alehu minessâlihıyne. Ve in yekâ- dülleziyne keferû leyüzlikûneke biebsârihim Iemmâ se- mi‘uzzikre ve yekûlûne innehu lemecnûnün. Ve mâ hüve illâ zikrün liFâlemiyne.

bottom of page